YOL ARKADAŞLIĞI

Yeryüzünde, insan-insan ilişkisinin zirvesini tarif eden bir kavramdır.

Yol, hayatın bu boyutunda, insanın geldiği yüksek yere geri dönmesini mümkün kılacak olan güzergahtır. İnsanların gerçek velisi yolun Rabbidir. Ancak yolun Rabbi; "mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir" diyerek, mahiyeti kendisiyle olan ilişkiyle aynı olmamak üzere, insanlar arasında da velilik ilişkisi oluşmasına yol vermiştir. İşte bu keyfiyetteki velilik, yol arkadaşlığı biçiminde tezahür eder.

İnsanlar arasındaki velilik ilişkisi; dostluğu, güveni, sevgiyi, saygıyı, yardımlaşmayı, samimiyeti, desteklemeyi, birbirlerini anlamayı, paylaşmayı, sadakati, adaleti, işbirliğini, bütüncül olarak kapsayan ve ifade eden bir ilişkidir. Bu velilik ilişkisinde; bencillik, haset, rekabet, düşmanlık, umursamazlık, nezaketsizlik, zulüm, sadakatsizlik, sırrın faş edilmesi, güvensizlik, anlayışsızlık olmaz.

Elbette bunun mümkün olabilmesi için öncelikle her yolda değil, bir yolda yürümek niyet ve azmine sahip olmak gerekmektedir. Nefislerini sırtlarından indirip, onun sırtına binemeyenler yol arkadaşı olamazlar. Zira olgunlaşıp, fıtri sınırlarına ulaşmamış nefs, kendisinden başkasını düşünmeye, anlamaya, önemsemeye fırsat vermez.

Yol arkadaşlığının en temel üç şartı; ortak paydalara sahip olmak; güvenmek, taraftar olup, desteklemek ve paylaşmaktır. Ortak paydalar; temel ve birincil ilişkinin Rabla olması, diğer ilişkilerin bunun bir fonksiyonu olarak gelişmesi; benzer varlık ve hayat tasavvuruna ve ortak güncel farkındalığa sahip olmakla özetlenebilir. Taraftar olup, desteklemek; aynı istikamete, aynı perspektiften bakıp, benzer ideal ve amaçlara sahip olmak; bu yolda yürürken, güven ve dayanışma sergilemektir.

Paylaşmak, insanların sadece istediklerini elde edebilmeleri ya da tek taraflı bir istifade ilişkisi değildir. Bu ilişkide çift taraflılık vardır. Yolda birlikte yürünmeye karar verilmiş diğer insan(lar)ın da talepleri, tercihleri, sorunları, ihtiyaçları ve farklılıkları olduğunu bilmek yetmez, hiç akıldan çıkartmamak gerekmektedir. Yani sizin için, bütün talep ve tercihlerinize dikkat edilmesinin; dostluk, sevgi, saygı, anlayış olarak addedilmesi paylaşım değil, bencilliktir. Eğer, yolun icaplarına ve imkanlara mütenasip; adalet, saygı, anlayış, samimiyet, sorumluluk, nezaket çerçevesinde ve farklılıkları dikkate almayla bir, çift ya da çok taraflılık hassasiyeti geliştirilebilmişse, buna paylaşmak denilebilir. Paylaşmak, iletişim kurup, sürdürebilmek; ilişki inşa edip, yönetebilmek; iyilik, yardımlaşma ve işbirliği aksiyonları ile geliştirilip, sürdürülebilir.

Paylaşımın lazım şart olduğu evlilik ilişkisi asgariden, evlilik hukukunun icaplarına sadakat ve adaletle uyulması durumunda, minimum paylaşımla sürdürülebilir. Herkesin hayalindeki evlilik ancak yol arkadaşlığının gerçekleştirilmesi ile mümkün olabilir. Cinsellik ve mülkiyet talebine indirgenmiş bir evlilik -bütün indirgenmiş ilişkiler gibi- muhtemelen, "birbirleriyle sükun bulmaları için yaratılmış farklı cinslerin"; güncel koşullarda ne asgariden ne de ideal ölçülerde sürdürülebilir bir ilişkiye sahip olmalarına, fırsat tanımayacaktır.

Yol arkadaşlığının asıl alanı; varlık nedenlerini gerçekleştirebilmelerini mümkün kılacak bir hayatın inşası, yönetimi ve korunması sürecidir. Zira aynı geminin üzerinde bulunan insanların;  bu geminin, asli rotasında, güvenle gidebilmesi; gemiyi delip, batırmaya çalışanları engellemek ve geminin, sahili selamete kadar gidebilmesini mümkün kılacak sürekli inşa ve bakım faaliyetleri için işbirliği yapmak mecburiyetleri vardır. İşte bu yol arkadaşlığıdır.

Allah'ın herkesi farklı bir şakileyle yaratması ve herkesin şakilesine göre davranması, yol arkadaşlığı açısından, bilinmesi ve saygı gösterilmesi zorunlu unsurlardan birisidir. Şakile, insanları birbirlerinden farklı ve biricik kılan özellikler manzumesidir. İnsanların mizaçları, kapasiteleri, yaklaşımları birbirlerinden farklı olabilir. Bu, yaratılıştan verilmiş bir zenginlik ve çeşitliliktir. Bu farklılıklar, insanların farklı misyon ve üretimleri gerçekleştirmelerini sağlayarak, yeryüzünde bir hayatın inşasını ve idamesini mümkün kılar. Yol arkadaşlarının birbirlerini tamamlamasını sağlayan husustur. Ortak payda fıtrat ve fıtrat hükümleridir. Bütüncüllüğü ve çatışmasızlığı sağlayan unsurda budur. Yani yol arkadaşlığı tek tipleşmeyi ve aynileşmeyi gerektirmeyen; buna zorlayan davranışları da meşru görmeyen bir olgudur.

Herkes bu arkadaşlığı kendi namı hesabına kurup, sürdürebilmek mecburiyetine sahiptir. Bu bilince ve sorumluluğa sahip olmayanlar, bencil ve cahil yaklaşımları ile zulmetmeye çalışıyorlardır. Bu yolda yürüyebilmenin lazım şartlarından birisi de, adaletin, kişilerin lehine ve aleyhine bozulmasına izin vermemektir.

Tevbe Suresi 71
"Müʼmin erkekler ve müʼmin kadınlar birbirlerinin velileridir. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar. Allahʼa ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

0 Yorumlar