Solucan deliği uzay zamandaki farklı noktaları birbirine bağlayan kurgusal bir yapıdır. Solucan delikleri, uzayı bükerek iki farklı nokta arasında kestirme yollar oluşturan yapılardır. Bir solucan deliğinin bir tünele/boğaza bağlı en az iki ağzı vardır. Solucan deliğinden geçilebilirse, diğer ağıza ulaşılarak uzayda yolculuk yapılabilir. (Vikipedi). Uzayda, inanılmaz, kat edilemez mesafelerin, solucan deliklerinden geçilerek aşılabileceği varsayımı üzerinde düşünülür.
Sistem felsefesi ve dinamikleri üzerinde fikir sahibi olanlar; yeni bir hayatı, ilk fikrinden/inancından/adımından başlayarak; parçalarını ve bütününü, kamilen, hazırlık süresi de dahil olmak üzere yirmi üç senede inşa edebilmek imkânını ve gerçeğini, solucan deliği "ütopyası" ile anlamak olanağı bulabilirler.
Yedi başak bitiren ve her başakta da yüz dane bulunan bir tohum örneğini, bereket kavramını, biri bin olmak deyimini anlamak için de solucan deliği örneği kılavuzluk edebilir.
Fakat asıl olarak bu örneklerin, sözlerin, tabirlerin ve olguların, mevcut halimize ilişkin elverişliliği büyük önem taşımaktadır.
Derdi, davası, talebi ve çabası olan herkes, biraz görüp, üzerinde düşünmeye başlayınca; "nasıl olacak bu iş?" diye sormaya da başlıyor. Sordukları şey; insan fıtratına, varlığın hakikatine uygun bir hayat biçimi ile içerisinde bulunulan hal ve koşullar arasındaki mesafeyi, açı farkını görüp bir de insanların mevcut hal ve nitelikleri, niyet, talep ve çabaları, çevre koşulları, altyapı ve imkânlar çerçevesinde bir akıl yürütme yapınca; sanki bu mesafe alınamaz, bu açı kapatılamaz, bu hedefe ulaşılamaz gibi bir endişeye kapılıp "nasıl olacak bu iş?" diye sormadan edemiyorlar.
Eğer uygun solucan deliklerine giriş kapıları bulunup buralardan geçmek cesareti gösterilebilirse, muhtemelen bu tüneller, mevcut şartlarda bile imkânsız görülen mesafeleri kat etmek için imkân sağlayacaktır. Fakat mesele uygun kapıya ulaşabilmektir.
Bu kapılar, tahmin edilenin aksine, daire biçiminde değil, muhtemelen üçgen kapılar şeklindedirler.
Üçgenin her bir köşesinde, kapıyı oluşturan temel kodlardan bir tanesi bulunmalıdır. Her bir kod, insan fıtratı ve varlık hakikatine ilişkin içeriklerle inşa olmuş olmalıdır ki bunların oluşturduğu kapının açıldığı solucan delikleri, hakikat mahiyetli bir hayatın hedeflerine ulaştıran kestirme yollar olsun.
Büyük ihtimalle üçgenin köşelerini oluşturan kodlar; anlam, kıymet ve rüşd olacaktır.
Anlam yani mana kodu; her kavramın, inancın, bilginin, olgunun, kararın, eylemin, oluşun, sürecin, sistemin, kaynağın, ilişkinin, varlığın, hükmün ve benzerinin orijinal varoluş anlamını, kök manasını, nedenini, fonksiyonunu, görevini bildirir.
Kıymet yani değer kodu; bütün anlam içeriklerinin kök kıymetini, etki değerini, değer sırasını, öncelik durumunu belirler.
Rüşd kodu ise; anlamları bilmek ve şeyleri kıymetlendirebilmekle/değerlendirebilmekle birlikte; fikir, inanç, bilinç, farkındalık, karar, davranış ve ilişkide; sıhhat, isabet, hikmet, adalet, denge ve müessiriyete, yani; zihin, ruh, amel, ahlak ve şahsiyette olgunluk ve kıvama sahip olmayı ifade eder.
Bu kodların hangi sonuç ve etkileri oluşturdukları üzerinde tefekkür edilmesi, kesin ve kamil olarak bilinmesi, tereddütsüz zarurettir.
Eğer herhangi bir hususta; algı, karar ve davranışı belirleyen süreçte, üç köşesi bu kodlardan oluşan bir üçgen inşa edilebilirse, mezkur hususun hedefine kestirmeden götürebilecek solucan deliğinin giriş kapısı o anda oluşur. Bundan sonra sadece o kapıdan girmek bilinç ve cesareti gerekmektedir.
Mevcut hâlden, ideale ulaşabilmek imkânının varlığından emin olabilmek için; bir kere bile kapıya ulaşıp, cesurca bu kapıdan girilirse, artık yol bilinmiş, bulunmuş, tereddütlerden kurtulmuş olunur.
0 Yorumlar
SON DAKİKA
1
NASIL BİR MEYDAN OKUMA İLE KARŞI KARŞIYAYIZ? CEVABIMIZ NE OLMALIDIR?