İKİ UCU VASAT BİR GÜZERGÂH

Sıradan, vasıfsız, ortalama manasındaki "vasatla" başlayan güzergahın hitamında; doğasının sınırlarında, kararlılık, denge ve doyuma ulaşmış "vasata" erişilmiş olunmaktadır. Ayrıca başlangıç vasatında; bencil, dağınık, amaçsız bir güruh keyfiyeti; hitamında, aynı genetik materyalin senkron çalıştığı, organize bir ağ topluluğuna dönüşmektedir.

Küresel azgınlığın, çamurlaştıran bataklığın, delirten yağmurların, topyekûn hüsranın şerrinden kurtulmanın; doğamıza dönüp, yeryüzü boyutunun anlamını gerçekleştirebilmenin; benliğin tatmine ulaşıp, hayatı inşa eden öznelere katılabilmenin yegâne şartı, olmazsa olmazı bu güzergahta yürüyüp, sonundaki kıvama ulaşabilmektir.

Bu güzergaha ilgi ile girilir. Daha sonra idrak gelişmeye başlar ve inanç oluşur. Devamında ise irade, sabır ve istikrar gerekmektedir.

İlgi; insanların kendi doğalarına ve varlıkların, bütün olguların, oluşların, ilişkilerin doğalarına uygun kararlar alıp davranışlar sergilemeye ve bu çerçevede bir hayat yaşamaya duyulacak olandır. Bu da orijinal doğasına uygun İslam'ın ortaya koyduğu anlamları; bu anlamların gerçekleşmesini mümkün kılacak ilkeleri, sınırları, değerleri, ölçüleri, temel hukuku, kök ilişkileri, sistemleri ve mekanizmaları, en azından prensip olarak kabul etmek asgari koşulu ile başlar.

Bu safhada meselenin özünün, esasının anlaşılması; tasavvur ve inanç düzeyinde bir idrak ve aidiyet söz konusu olmayabilir. Ancak niyet ve sureta aidiyet beyanı, yola çıkmak için kifayet edecektir. İşte bundan sonra; irade, sabır, istikrar; idrak ve inancı inşa etmeye vesile olacaktır.

Bu güzergahta yürürken, bir yandan yolun inşasına vesile olunurken, diğer yandan yol,  insanın inşasına vesile olur.

Bu güzergahta, cari hayatın tahribatları arasında olan; psikolojik sorunlar, kişilik problemleri, idrak ve farkındalık zaafları, özgürlük ve özgüven yoksunlukları, değer görmek ihtiyacı, üretmek ve inşa etmek eksiklikleri, korkular, kaygılar ve endişelerin rehabilite olması imkânı bulunabilecektir.

Yine bu güzergahta; eksilen, tahrip olan, uzaklaşılan fıtrat çerçevesine dönebilmek, adeta sıfırlanabilmek fırsatı da doğacaktır. Yani fıtri normalizasyon sürecine ancak bu güzergahta ulaşabilmek mümkün olabilir.

Birde, zaten fıtri doğallar arasında olması gerekirken, yoksun kalınmış olan asgari kalifikasyon da bu güzergahta kazanılabilir.

Neticede, bu yolda ilerlerken ve sonuna gelince,  hayata kurucu özneler olarak katılabilmek imkânı bulunabilir. Hatta şöyle de söylenebilir; ağzında altın kaşıkla doğmamış ya da aynı kaşığın sapıyla, sonradan gözü çıkarılmamış; asli doğal koşullarında yetişip yaşamamış olanlar için; doğalarına uygun bir normalizyonun, rehabilitasyon ve inşa süreci, ancak bu güzergahta bir yolun inşasına ve yolun da insanı inşası sürecine dahil olmakla mümkün olabilir.

İki ucu vasat bir güzergahta; yoldan sapmadan, sabır ve istikrarla yürüyebilmek; fıtratın yolunu inşa etmenin, fıtratın yolunda inşa olmanın;  hayatı imha edenlerin karşısında, hayatı inşa etmenin lazım şartlarındandır. Bu istikrarlı yürüyüş, imkân sahipleri karşısında, ihsan sahibi olabilmenin de fırsatıdır.
 

0 Yorumlar