HALİN GÜR SEDASI

Halle söylediklerin, kulaklarımı öylesine dolduruyor ki, dille anlattıkların sadece duyamadığım dudak hareketleri gibi gözüküyor bana. Gönlüm artık öylesine doldu ve yoruldu ki, zihninden ve dilinden gelenlere yer kalmadı. Belki sadece gönülde, gönülden gelenlere bir yer bulunabilir.

Halinle söylediklerini de ancak halime uygun düştüğü kadar anlayabiliyorum. Biliyorum belki de bu haksızlık. Fakat bunu hepimiz, zihinlerimizi tıka basa lüzumsuzla doldururken, kendimizi ve birbirimizi yorarken düşünecektik. 

Hâlbuki zihinleri dumura uğratırken, kalpler buradan fethedilir zannediyorduk. Hoş hala bu gafleti hikmet zanneden o kadar çok kişi var ki. 

Bu, bir taraftan hiç hayır gibi gözükmüyor. Zira kalbin akletmesine engel olan bir hale işaret ediyor. Fakat bir yönden de hayırmış gibi gözüküyor. Belki de haller dibe vurunca, duran kalpler, şok yemiş gibi yeniden çalışmaya başlayabilir. 

Zira biz, zihinden zihine oynarken, sanki kalpler yokmuş gibi davranırken, onlar da devreden çıktı, sustu ve durdu gibi. Varlıklarını yeniden hissetmeye ve yeniden çalışmaya ihtiyaçları var. Yoksa doğal zekalı, yapay yaratıklara dönüşecek insanlar.

Zihinleri şişirip, aklı bloke ederek, gönülleri susturmak; belki de insana çekilmiş en adi ve korkunç operasyonlardan birisidir. Zira aklı devreden çıkartmak kolay köleleştirmenin de yolunu açmış oldu. 

Küçücük akılların, azıcık yüreklerin, paylaştım zannettiği ezberleriyle; gerçekte, bulamadığımız hakikatleri başkalarına öğretebiliriz zannediyorduk. Bu, olamamak acziyetinin putu haline gelmiş; öğrenmek, ötekine öğretmek içindir, zannından ötürü idi. 

Bu sözlerden alınmamak; nefislere saldırı değil, hali anlamlandırmak çabasıdır, gibi görmek lazımdır. 

Asıl saldırganlar; akılları küçültüp, yürekleri azıcık kılanlar, akletmeyi ketmedip, ezberleri elimize verenlerdir. 

Asıl sorun; hali anlamayıp, uyaranlara öfkelenmek halidir. Asıl sorunlu ve sorumlular da bu durumu kabul edip, içselleştirenlerdir. 

Halin sedası çok gürdür. İşitemeyenler, kulakların sağır olduğundan, basiretin tümüyle kör olacağından, endişe duymakta haksız sayılmazlar. Bu seda, belki de son imkândır, yeniden işitmeye, görmeye ve anlamaya başlamak için.

 

 

0 Yorumlar