En doğru işler okur-yaparlığına sahip olmak, hayatın varlık nedeni, bütün insanların öncül amacıdır.
Bir başka ifadeyle, insanların görev adamı (cinsiyetle ilgisi yok, şahsiyete dair bir kavram) olmak sınavında başlangıç aşamasını anlatmaktadır.
Görev; kendi fıtratı üzerinde yaşayıp onu koruyarak, başlangıçta insana emanet edilen dünyanın, orijinal fıtrat özelliklerini ve bütün varlıkların hukukunu muhafaza etmiş biçimde teslim ederek, bu boyuttan ayrılmak mücadelesi vermektir. Bir kapıdan bu boyuta dahil olan bütün insanlar, bir başka kapıdan bu boyutu terk edeceklerdir. İşte bu iki durum arasında, adına hayat/yaşam/ömür denilen bir süreçte, bilemeyecekleri miktarda bir zamana sahip olmaktadırlar.
Bu süreçte, kendi iradelerinin dışında bazı mecburiyetler/sabiteler içerisinde; kendi iradeleri ile biçimlendirebilecekleri, yönlendirebilecekleri, mahiyetlerini belirleyebilecekleri değişkenlere sahiptirler.
Sabitelerin en önemli iki tanesinden birisi; kendilerine verilen sürenin, durdurulamadan, mütemadi olarak eksilen saniyeleridir. Yani saatin saniye kolunun her hareketinde, insanların her birisine verilen bilinmeyen miktarda saniyeden bir tanesi eksilmektedir.
İkinci sabite ise, insanların bu saniyelerin her birisinde ve bu saniyelerin belli miktarlarından oluşan anlarda, zorunlu olarak kararlar alıp davranış sergilemeleri/iş yapmaları mecburiyetleridir.
Bu iki sabite, insanların yeryüzü hayatlarındaki varlık amaçlarının gerçekleşmesi; kendilerine emanet edileni, doğasına uygun biçimde korumak mesuliyetlerini yerine getirmek için, görev adamı olabilmenin mecburi zeminini ve koşullarını oluşturmaktadır.
İradi değişken ise, bu misyonu yerine getirebilmek için, hayatın bütün anlarında alacakları kararların, sergileyecekleri davranışların, yapacakları işlerin; en doğru, isabetli, hikmetli, adaletli olmasıdır. Yani her saniyede, verilen kararın ve yapılan işin, yapılması gereken en doğru karar ve iş olmasıdır.
Hayatın bütün anlarında en doğru davranışları sergileyebilmenin ön şartı ise; en doğru davranış okur-yaparlık formasyonuna sahip olmaktır.
En doğru davranışın manası, fonksiyonları, referans bilgileri/verileri/hükümleri nelerdir? Yani davranışa esas kök anlamlar, ilkeler, sınırlar, değerler, ölçüler, hukuk, sistem, mekanizmalar ve benzerleri nelerdir? Bilmek icap etmektedir.
En doğru davranış okurluğunun kapsamı içerisinde; referans bilgilerin kaynağı, kaynakla ilişkiler, bilgilerin elde ediliş ve kullanış verileri de olmak zorundadır.
Ayrıca bu okurluk çerçevesinde, cari gerçekliği, referans bilgilerle oluşturulmuş bir perspektiften okumak zorunluluğu da vardır.
"Okur" olmak tek başına yetmez, yan ısıra "yapar" olmak ta gerekmektedir.
Yaparlık için, insanları farklı kılan özellikler dikkate alınarak, gerekli olan donanım, formasyon, beceri, yetenek ve motivasyona da sahip olmak icap etmektedir.
Aslında bunlar potansiyel olarak bütün insanlarda mevcuttur. Sadece bu potansiyelin farkına varıp, harekete geçirecek tercihler ve işler yapmak gerekmektedir.
Yapar olabilmek için en önemli hususların başında; farkında olmak ve talep etmek gelmektedir. Bu farkındalık; hayatın orijinal varlık nedenini, bunun fonksiyonu olan temel amaçları ve bundan doğan hedefleri, görev adamı olabilmek misyonu ve bunların gerçekleşmesini mümkün kılacak tüm olguları ve ilişkileri kapsamaktadır.
Elbette içerisine doğulan ve yaşanılan dünya, başlangıçtaki orijinal doğasına uygun halde kalamamıştır. Bu nedenle, güncel misyon; insanların, varlıkların, olguların ve oluşların doğasına uygun şekilde, hayatı sürekli inşa etmek ve korumaktır. Yani emanetin korunmasının bugününe tekabül eden görev budur.
Bu misyonu ifa edecek görev adamlarının öncül hedefi ise; en doğru iş okur-yaparlığı formasyonuna sahip olmaktır.
0 Yorumlar
SON DAKİKA
1
NASIL BİR MEYDAN OKUMA İLE KARŞI KARŞIYAYIZ? CEVABIMIZ NE OLMALIDIR?