Yeryüzü halifesi olan insan kararlar alır ve davranışlar sergiler.
Bunlar yeryüzü hayatını yapılandırır.
Din bunların mahiyetini belirler.
İnsanların tercih ettikleri din, kurdukları hayatın mahiyetini belirler.
Yeryüzü hayatının mahiyeti, insanların yaşam kalitesini belirler.
İnsanların yaşam kalitesi ahiret hayatlarının niteliğini belirler.
Kuran, Müslümanların dinini belirler.
Rabla-Kitapla-Resulle ilişkiler, insanın donanımı, örnekler, hayat ve insanın iradesi; insanın karar ve davranışlarının mahiyetini belirler.
Bunlar için ekstra gereklilikler, özel zaman, zemin ve koşullar yoktur. Yani bunlar her an ve koşulda vardırlar ve mümkündürler.
Nefs, insanın isteyen unsurudur. Gereğinden çoğunu, azını veya gereksizi istemek potansiyeli de vardır.
Fıtrat, insanın orijinal yaratılış halini ve doğal sınırlarını ifade eder. Fıtrat sınırları ve koşulları, insanın varlık nedenini, bütüncül tatminini ve en güçlü olduğu durumu tarif eder. Nefsin, fıtrat sınırlarına çekilip, dinginleşmesi, bunların gerçekleşmesinin ilk aşamasıdır.
Yeryüzü hayatında bütün mesele bu kadar sade ve basit bir çerçevede cereyan eder.
Bu da insanın basit gerçeğini ifade eder.
Şeytan ve insan birbirlerine düşmandırlar. Sürekli savaş halindedirler.
Şeytanın yüksek stratejisi, insanın basit gerçeğinin farkında olmamasını sağlamaktır.
Bu basit strateji ile çok karmaşık ve etkin sonuçlar alabilmektedir.
İnsanın yüksek stratejisi de bu basit gerçeğin farkında olmak ve farkındalığına uygun karar alıp, davranış sergilemektir.
Yani, bu basit gerçek çerçevesinde tasavvur edip inanmak, her an, yapılması gereken en doğru şeyi, en doğru biçimde yapmak, insanlara da bunu, elde ettiği bilgiler ve tecrübeler dâhilinde tavsiye etmek, bu hal üzere olmaya ve kalmaya sabredip, bu sabrı insanlara da tavsiye etmektir.
Yani her insanın hayatın inşası sürecine bizatihi, özne olarak, dâhil ve müdahil olmasıdır.
Bu, her insanın kendi şakilesi kapsamında anlayacağı, ulaşabileceği ve yapabileceği mesabe ve ölçektedir.
Müslümanların yüksek stratejisi, tek tek ya da gruplar halinde; insanlara, bu sade tasavvuru tebliğ etmektir.
İnsanların, bu sade tasavvurun farkına varması sonucu olarak ortak bir tasavvur oluşmasını sağlamaktır.
Ortak tasavvura sahip insanların; iletişim kurup ilişki geliştirerek, iyilik, yardımlaşma ve işbirliği tarzında paylaşım içerisinde olmalarını gerçekleştirmektir.
Bu yüksek stratejinin istikrarlı ve samimi olarak gerçekleştirilmesinden; en gelişmiş organizasyon modelleri, en başarılı inşa süreçleri, en güçlü savunma ve mücadele yöntemleri ortaya çıkar.
O kadar basit, aşikâr ve yapılabilir ki o yüzden insanlar buna gözlerini kapatmaktadırlar.
Zira şeytan; karmaşık, gizemli, uzakta ve ulaşılamaz olan hakikattir; bunları bilip, üzerinde konuşmak yeter, diye kandırmaktadır onları…
0 Yorumlar
SON DAKİKA
1
NASIL BİR MEYDAN OKUMA İLE KARŞI KARŞIYAYIZ? CEVABIMIZ NE OLMALIDIR?