Enfal Suresi 22 "Gerçek şu ki, Allah katında, yerde debelenenlerin en şerlisi, akletmeyen sağırlar ve dilsizlerdir."
Yunus Suresi 100 "Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. O, akletmeyenleri pislikte bırakır."
Allah'ın en büyük nimetlerinden ve ayetlerinden birisi akıldır.
İster vahyi ister kevnî ister tecrübî bilgi olsun, hepsini; ancak akletmeyle anlamlarını elde etmek, kabul etmek, kullanmak mümkün olabilir.
Akletmek, sindirim sisteminin gerçekleştirdiği fonksiyona benzer etkiye sahiptir.
Farklı besinler, insanlar tarafından yenilir. Yiyeceğin ağıza konulması ile birlikte sindirim sistemi çalışmaya başlar. Çiğnenip, parçalanması; midedeki sindirim süreci ve bağırsaklardan sonra kan dolaşımı ile bütün hücrelerin ihtiyacı olan, vitaminler, mineraller, proteinler, amino asitler ve diğer unsurlar, hücrelere ulaştırılır.
İnsanlar tarafından yenilen bu besinlerin içerisindeki tüm unsurlar, sindirim süreçleri ile ortaya çıkartılır ve her hücrenin ihtiyacı olan, ihtiyaç miktarınca hücreye ulaştırılırlar.
Beslenmenin fıtri anlamı, insanın varlığını sürdürüp, varlık nedenini gerçekleştirebilmesi için ihtiyacı olan her şeyin kendisine sağlanmasıdır.
Sindirimin fıtri anlamı, besinlerin bünyesindeki vücudun ihtiyacı olan maddelerin, fiziksel, kimyasal ve diğer yöntemlerle analiz ve ayrışımlarının sağlanması ve ihtiyaç miktarınca ulaştırılmasına destek olunmasıdır.
Buna ilişkin söylenmesi gereken birkaç husus da şudur.
Sindirim sistemi; varlık nedeni ve fonksiyonları belli bir organizmanın oluşumu, sürdürülmesi, fonksiyonlarını yerine getirmesi, sağlık ve güvenlik içerisinde devamı, gelişimi, onarımı vb. inşa süreçlerinin gerçekleştirilmesi için vardır. Eğer bunlar olmasaydı ne beslenmenin ne de sindirim sisteminin bir anlamı olmazdı.
Beslenme ve sindirim sistemi; ancak insan fıtratına uygun besinlerin, uygun beslenme usulleri ile alınması sonucu fıtri fonksiyonlarını yerine getirecektir.
Mesela besinlerin helal ve temiz olması şarttır.
Acıkmadan ve tıka basa yememek gerekir.
Dengeli beslenmek lazımdır.
Hazcı, hedonist veya depresif beslenme nedenleri fayda değil zarar sağlayacaktır.
Vücudun farklı kısımlarında, karaciğerde yağlanma; beyin ve bağırsaklarda toksik birikim oluşturup, sistemi bozacaklardır.
Diyeceksiniz ki, akletmeyle sindirim sisteminin ne alakası var?
Temelde bütün sistemler insan varlığını ve doğasını gerçekleştirmek için, insan fıtratına uygun çalıştıkları için, benzer mekanizmalara sahip olabilmek ihtimalleri de vardır.
Yeme, içmeyle fazlaca meşgul olupta, geniş kültür sahibi olan toplumlarda; bunun kadar ilgi ve bilgi sahibi olunmayan; bilgiyle ilişkiler ve akletme meselesiyle bir özdeşlik oluşturup, anlam ve öneminin farkındalığının oluşumunda kolaylaştırıcı etki sağlanabilir mı? niyeti ile yazılmıştır, o satırlar.
İnsanoğlu hayatının her an ve alanında muhtelif yol ve yöntemlerle, bilgi elde etmektedir.
Bilginin fıtratından kaynaklanan temel anlamı, insanın yeryüzü boyutundaki varlığını, fıtratı üzerinde devam ettirmesi ve varlık nedenini gerçekleştirebileceği bir hayatı inşa edip, yaşamasına imkân sağlamasıdır.
Bilginin sadece insan yetki ve iradesi içerisindeki alanda kullanımı ve bu alanda, bilgi ile ilişkiler bağlamında oluşturulacak perspektifte; öncelikle bilgiyi talep etmek nedeninin mutlaka bilginin ve hayatın fıtratına uygun olması gerekmektedir.
Yâni bu dünya boyutundaki anlamı gerçekleştirmeyi mümkün kılmak için ihtiyaç olan bilgiyi aramak, elde etmek çabaları anlamlıdır.
Bunun dışında insanın irade ve farkındalık düzeyinin ve bağlamının dışında, sürekli elde ettiği bilgiyi, varlık nedenine uygun kullanabilmesinin lazım şartı da ancak buna ilişkin bir hayat tasavvuruna ve inşa sürecine sahip olabilmesidir.
Aynı insanın, bilinçli zihinle farkında olmadığı biçimde, hücrelerin ihtiyaç duyduklarını beyne bildirmeleri ve sindirim sonucunda ortaya çıkanların ihtiyaca göre hücrelere iletilmesi gibi; fıtri süreç ve çerçevede yaşayanların da ihtiyaçları olan bilgiyi, yaşamın bütün an, alan ve detaylarından öğrenmesi ve kullanması mümkündür. Fakat bu ancak yüzleri fıtrata uygun bir hayata dönük olarak yaşamak tercihi ile gerçekleşir.
Bilgilenmek süreçlerinin tümünde, elde edilmeye çalışılan bilgi kaynağı ve bilgilerin nevi ile bağlantılı olarak; bilginin, hayatın inşasında sahih fonksiyon oluşturması için sindirime yani akletmeye tabi tutulması lazımdır.
Akletmek, bilginin, varlık nedenini gerçekleştirmek sürecinin bir fonksiyonu, bir aracı olarak elde edilmek anlamından çıkışla; analiz, sentez, ilintilendirme, doğrulama, adresleme vb. işlemlerle; hakikati bulmak, muhasebe, doğrulama, ihtiyacın tespiti, talebi, arayışı, kullanımı, geliştirilmesi vb. hedeflerin gerçekleştirilmesi çabasıdır.
Bu yolla doğru kaynaklardan, isabetli bilgiler, sahih ve etkili usullerle alınır; muhatabın ihtiyaçlarını karşılayacak nitelik, kıvam ve ölçeğe getirilecek biçimde işlenir ve inşa süreçlerinde kullanılır.
Bu süreçlerden; farkındalıklar, özne olmak, inşa süreçlerine dahil ve müdahil olmak, kararlar, davranışlar, haller ve bütün şubeleri ile hayat oluşur.
Buraya kadar iki önemli hakikatin altını çizmeye çalıştım.
Birincisi, bilginin anlamı, varlık nedeninin; insanın varlık nedenini gerçekleştirmesini mümkün kılacak bütün olgu, oluş, ilişki, süreç ve sistemlerin inşası, yönetimi, muhafazası, devamı, geliştirilmesi için fonksiyon icra etmesi olmasıdır.
Diğeri ise neredeyse sınırsız boyut ve miktardaki bilgi evreninden, bu anlamı hem genel anlamda hem öznel olarak, gerçekleştirmeye yarayacak bilgiyi elde etmek, bilginin sindirimi yani akletmeyle mümkün olabilecektir.
Akletmenin bir tarafında hayatın anlamı ve fıtratının farkında olarak inşa edilmeye çalışılan bir hayat süreci olmak zorundadır ki; insanlar, amaçlarının, hedeflerinin, durumlarının, ihtiyaçlarının ve sorunlarının farkında olsunlar ki; hangi bilgiye, hangi ölçekte ihtiyaçları olduğunu ve bunları hangi kaynaklardan, hangi usullerle elde edebileceklerini bilebilsinler.
Diğer tarafında ise bilginin sindirimi yoluyla bünyesinde bulunan anlamları, ilkeleri, sınırları, ölçüleri, kriterleri, sistemleri, mekanizmaları, süreçleri, ilişkileri, yöntemleri, kaynakları velhasıl, karar ve davranışın, fıtratına uygun gerçekleştirilebilmesini mümkün kılacak unsurları ortaya çıkartabilsinler.
Elbette bunun dışında da bilgiyle ilişki kurmak yol ve imkânları vardır.
Hazcı beslenme benzeri bir tercihte; bilgi, bilmek içindir yaklaşımı içerisinde daha elit bir hazcılıkla; fast food ya da atıştırmalıklar tüketmek türü bir taşra hazcılığı, bilgi talebindeki diğer nedenlere örnek verilebilir.
Depresif nedene veya şaşkınlığa dayalı bilgi edinmek süreçleri de başka bir örnek olarak verilebilir.
Ortak payda, bilginin ve hayatın fıtratını yok sayarak oluşturulan tercihlerin zihin ve ruhta toksik tortuların oluşmasına ve ruhla temasın kopmasına neden olan zihin obezitesine sebep olmasıdır.
Bu yolla talep edilen bilginin hiçbir şey inşa etmeye yönelik olmaması ve boş sözler babından vasıflandırılmasıdır.
Ezcümle:
Lokman suresi 27 "Yeryüzündeki bütün ağaçlar kalem olsaydı, denizde -ardından ona yedisi daha eklenmek üzere- mürekkep olsaydı yine de Allah’ın sözleri tükenmezdi; Allah azizdir, hakîmdir."
Bu kadar bilgi arasından anlamı sahih, bilginin fıtratına uygun olan; insanın yeryüzündeki varlık nedenini gerçekleştirmek için fonksiyon icra edecek olandır. Ancak akletmek yoluyla elde edilir.
Enfal Suresi 22 "Gerçek şu ki, Allah katında, yerde debelenenlerin en kötüsü, akletmeyen sağırlar ve dilsizlerdir."
Zira akletmeyenlerde, hakikati elde etmek farkındalık, niyet ve usulleri yoktur.
Hakikate ilişkin her şeye kulakları kapalıdır.
Hakikati konuşup, dillendirmezler.
Bu nedenle her şeyin fıtrat ve hukuklarını imha ederler ve çoğunlukla farkında bile değildirler.
0 Yorumlar
SON DAKİKA
1
NASIL BİR MEYDAN OKUMA İLE KARŞI KARŞIYAYIZ? CEVABIMIZ NE OLMALIDIR?