Biçimini fıtrat ilkelerinin belirlediği gibi saygın olmayı ve saygı göstermeyi?
Yaşadığı ve bedellerini ödediği hayata dahil ve müdahil olmayı?
Aldatmamayı ve aldanmamayı?
Ezmemeyi ve ezilmemeyi?
Kula kul olmamayı?
Mutlu, huzurlu, dingin yaşamayı?
Bencillik etmeden, paylaşmayı?
Her şeyin insanın doğasını esas alan hükümler üzerinden planlanıp, inşa edilmesini?
Buna aykırı her sistem, olgu, süreç ve ilişkinin yeniden inşa edilmesini?
Güvende hissetmeyi ve olmayı?
İyilikte örnek ve öğretmen olmayı?
Davranışlarının salih olmasını?
Kötülüklerle ve kötülerle mücadele etmeyi?
Kendi doğasına uygun şartlarda, sistemlerde, hukuk içerisinde, çevrede ve ilişkilerde yaşamayı?
Korkmadan ve korkutmadan bir hayat sürmeyi?
Fıtratına yabancılaştırmayan koşulların inşasını ve korunmasını?
Kendi mizacına göre tercih yapabilmek hakkını?
Orijinal insanın sahip olduğu keyifleri, yükseklikleri, hafiflikleri, kıvamları bilip, talep etmesini?
Çatışmasız zihinleri, ruhları, ilişkileri?
İsrafsız, üretim süreçlerini?
Hep, asli anlamların ve amaçların hakim olduğu anları?
Liyakatin ve esasa sadakatin asıl olduğu yetki kullanımını… İçeriyor mu?
Hadi ama, hemen ağız burun kıvırmayın, bunlar da ne biçim sorular diye. Biz kırk kişiyiz, halimizi ve birbirimizi biliyoruz. Mümkünse şu sorulara da cevap vermeyi bir deneyin.
Eğer tüm bunları ve daha fazlasını da içeriyorsa
Senin bunlara ilişkin fikirlerin, tasavvurların, hedeflerin net mi?
Sen bunları gerçekleştirebilmek için hangi hallere, usullere, tercihlere, kararlara, davranışlara sahipsin?
Bunların gerçekleşmesi için neler yapmayı, ne olmayı planlıyorsun?
Kendini hangi sorumluluk pozisyonunda görüyorsun?
Niyetin, talebin ve hazırlığın var mı?
Bir fikrin yoksa, ya da olduğun hal ve yaptıkların bunları gerçekleştirmek için iş görmüyorsa, bu hali nasıl anlamlandırıyorsun?
İş görüp, görmediğini düşünmeden, değerlendirmeden, ölçmeden yapıyorsan yaptıklarını, yaşıyorsan hayatını, bu hale nasıl bir isim vermek lazımdır?
Bunları hiç düşünmediysen ya da bu sorular seni öfkelendirdiyse ya da anlamsız geldiyse ya da acziyet ifade etmeye başlayacaksan; salla bir küfür bu lüzumsuz şeyleri yazana, iş görecekse...
Ya da aç dininin Kitabını ve yeniden okumaya başla. Fakat bu sefer; hayatını ciddiye alıp, bu sorulara cevap aramak niyeti, usulü ve sadeliği ile, yalnızca halini esas alarak ve aklederek okumayı dene, çok işe yaradığını göreceksin. ADALETİN HAKİM OLMASINI İÇERİYOR MU?
İnandığınız din diyorum, yeryüzünde adaletin hakim olmasını içeriyor mu?
0 Yorumlar
SON DAKİKA
1
NASIL BİR MEYDAN OKUMA İLE KARŞI KARŞIYAYIZ? CEVABIMIZ NE OLMALIDIR?